18 Eylül 2013 Çarşamba

EĞİTİMDE ETİĞİN ÖNEMİ 2


EĞİTİMDE ETİĞİN ÖNEMİ 
Eğitim insanı doğumdan ölüme etkileyen ve bir şekle sokmaya çalışan bir süreçtir.Etik ise insanın ne yapmalıyım?Nasıl yapmalıyım? Sorularına vermeye çalıştığı yanıttır.Eğitim ve etik arasında bu anlamda zorunlu bir ilişki vardır.
Her tür  eğitim etkinliğinde temel olarak dört boyut üzerinde durulması gerekmektedir.Bu boyutlar;”amaç”,”kapsam”,”yöntem” ve “değerlendirme “dir.
Bu boyutlar aynı zamanda eğitim programlarının geliştirilmesinde sorulan dört sorunun da yanıtını oluşturmaktadır.
Niçin? sorusunun yanıtını amaç boyutu oluşturmaktadır.
Ne ? sorusunun yanıtını ise kapsam boyutunda verilir.
Nasıl ? Sorusu yöntem boyutunda yanıtlanır.
Ne oldu? Sorusu ise değerlendirme boyutunda elde edilen bilgilerle yanıtlanabilir.
Etik çok önemli bir tartışma alanıdır.Bu nedenle aşağıda eğitim-öğretim alanında bazı tartışmalara yer verilmiştir. 
1-Eğitimin niteliğinin ve yapısının insanlığın bu gününü ve geleceğini etkilemesi:
2-Eğitimin insan davranışını değiştirme amacı gütmesi
Eğitim en genel anlamda ,bireylere kendi yaşantıları yoluyla istendik davranışları kazandırma süreci olarak tanımlanmaktadır.Eğitimin tanımı ile birlikte etik tartışma ve sorgulamaların da başlaması kaçınılmazdır.Yukarıdaki tanımda bireylere istendik davranışların kazandırılmasından söz etmekteyiz.Ancak,bireylere kazandırılacak davranışların kime göre istendik olacağı,diğer bir deyişle hangi amaçlarla eğitim ve öğretim yapılacağı etik bir tartışmayı gerekli kılmaktadır.
3-Eğitim-öğretim sürecinde insan davranışını değiştirmek amacı ile çeşitli yöntemler kullanılması
Eğitimi sunan kişilerin eğitim yöntemlerine ilişkin bilgi ve yaklaşımları,öğrencilerin öğrenme yöntemlerini de belirtmektedir.
Okullar ,öğrencilerin mutlu,sağlıklı ve özgür biçimde yaşayarak kendilerini gerçekleştirdiği yerler olmalıdır.Ancak okullarımız çocukların azarlandığı ve notun tehdit unsuru olduğu yerler olmamalıdır.
Bu durumda okullar;bireylere doğru davranışların kazandırıldığı gerçek öğrenme ve gelişme merkezleri olmalıdır.
Okullar,demokrasi,insan hakları,özgürlük,sevgi,saygı ve hoşgörü gibi değerleri kazandıran ve kavramalara ilşkin tutumları pekiştiren kurumlar olması gerekmektedir.Ancak körü körüne itaat ve disiplinin olduğu kurumlar olmamalıdır.
Bu anlamda eğitim sistemi ve okulların amaç,yapı ve işlevlerinin etik bağlamda ciddi tartışmalara konu olması gerekmektir.
Eğitim programının içeriğine nasıl karar verildiği
Öğrencilere neyin ne kadar öğretileceği konusunda karar verilmesi ve bu kararların toplumun ve öğrencilerin yararlarına uygun olmasının sağlanması eğitimin kapsam boyutundaki etik tartışmalarının önemli bir noktasını oluşturmaktadır.
İşte bu noktada eğitim programının içeriği ve beklenen sonuçları eğitim etiği açısından çok önemlidir.
Eğitim Öğretimin değerlendirme boyutu
Öğrencilerin değerlendirilmesi sürecinde yansız,doğru ölçme ve değerlendirme tekniklerinin kullanılması kadar,değerlendirme ve yönlendirme sürecinin etik değerlendirmeler ve yaklaşımları da içermesi gerekmektedir.
Okullardaki değerlendirme sürecinde öğrencilerin her türlü ayrımcılıktan uzak tutularak,yansız ve objektif biçimde değerlendirilmeleri üzerine önemle durulmalıdır.
Eğitimcilerin etik tutumları
Bu konuya daha sonra ayrıntılı olarak değinilecektir.
Öğretmenlik meslek etiği
Öğretmenlik ve etik birbirine çok yakın kavramlardır.Bunlar birbirinden ayrı düşünülemezler.İdeal bir öğretmen,yalnız kusursuz öğretme yetenekleri ile değil,ayı zamanda yaşama biçimi ile de örnek alınacak ahlaki bir modele dönüşür.
Yani bu anlamda öğretmen,öğrettiklerini örnek olarak yaşayan ideal biridir (Pieper,1999,118).
Meslek etiği ilkelerinin evrensel değerler üzerine kurulu olduğu gerçeğinden hareket edildiğinde branşı ne olursa olsun,hangi düzeyde öğretim etkinliğinde bulunursa bulunsun,bir öğretmenin bazı etik ilkeler doğrultusunda davranmasını beklemek yanlış olmayacaktır.
Öğretmenlik yalnızca birtakım bilgilerin aktarılmasını kapsayan bir meslek olmanın ötesinde ,genç nesillere değerler kazandırılması hedefini de içeren bir meslektir.
Öğretmenlik meslek etiği ilkeleri
Profesyonellik ilkesi: Öğretmenlik meslek etiğinden bahsedebilmek için öncelikle ,öğretmenin işinde profesyonel olması gerekir.Öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği görevleri belirtilen standartlar içinde yapabilecek yeterlilikte olmayan bir öğretmenin meslek etiği ilkelerinden söz etmek imkansızdır.
Bu nedenle öğretmenlik mesleğinin birinci etik ilkesi profesyonelliktir.
Peki şimdi öğretmenin profesyonel davranışları nasıl olmalıdır. Örnek verelim;
Görevle ilgili bilgi,beceri ve tutumları eksiksiz kazanmış olmak
Hizmeti zamanında ve kusursuz sunmak
Mesleği daha iyi yapabilmek için sürekli olarak özeleştiri ve değerlendirme yapmak
Hizmette kaliteyi sağlamak
Mesleğinin yöntem ve tekniklerini sürekli olarak geliştirmek…………………………..vb
Hizmette Sorumluluk:En genel anlamda sorumluluk,belirli bir görevin istenilen nitelik ve nicelikte yerine getirilmesidir.Bu anlamda öğretmen bir kamu hizmeti olarak eğitimde üzerine düşen büyük sorumluluğun bilinci içinde olmalıdır .
Bunun da ötesinde öğretmenler davranışlarından ve bunların topluma maliyetinden kendileri ve toplum adına sorumluluk duymalıdır.Şu unutulmamalıdır ki öğretmenler kamu görevlileri olarak eylem ve kararlarının doğuracağı sonuçlar konusunda topluma hesap verebilmektedir.
Adalet: Öğretmen her türlü eyleminde adil olmak ve öğrenciler arasındaki ilişkilerde de adaleti sağlamak sorumluluğuna sahiptir.Öğrencilere söz hakkının adil olarak paylaştırılmasından başlayıp,sınıf içi ve dışı etkinliklere katılıma kadar uzayan her türlü etkinlikte adaletin sağlanması son derece önemlidir.
Öğretmenin adaletine hangi noktalarda gereksinim vardır?İnceleyelim
Öncelikle öğretmen sınıf içindeki öğrenme fırsat ve olanaklarından öğrencilere adil yararlanma hakkı tanımalıdır.
Öğretmen değerlendiren ve öğrenci performansı hakkında yargılarda bulunan biri olarak, değerlendirmede adaleti sağlamalıdır.
Öğrencilerin en çok adaletsizliğe uğrayabildikleri konulardan biri de öğretmenin ilgi ve desteğini kazanmak konusudur. Bazı öğrencilerle daha fazla ilgilenirken bazılarına daha aza zaman ve kaynak ayıran bir öğretmen ne derece adil davranmış olacaktır?
c) Blokların Eşitliği: Toplumda doğal olarak ortaya çıkmış bloklar vardır. Örneğin; Kadın-erkek, yaşlı-genç
Günlük uygulamalara bakıldığında öğrencilerin pek çok eşitsizliğe maruz kaldığı görülebilir.
Örnek: Bazı öğretmenlerin başarılı öğrencilerle daha çok ilgilenip, onlara daha çok zaman ayırdıkları, oysa başarısı düşük öğrencilerin bu durumda daha da başarısız oldukları bir gerçektir.
Öğrencilerin velilerinin meslekleri de bir başka eşitsiz davranış nedenidir. Üst sosyo- ekonomik düzeyden ve öğretmenlere katkı sağlayacak (doktor, avukat, esnaf, politikacı) mesleklere sahip velilerin öğrencilerine, bazı öğretmenlerin daha yakın ve ilgili davranabildikleri görülmektedir (Aydın, 2003, 64).
5) Sağlıklı ve güvenli ortamın sağlanması: öğretmenlerin en temel etik sorumluluklarından biri de sınıf ortamında düzen ve disiplini sağlayarak, öğrenci sağlığını ve güvenliğini tehdit edecek her türlü unsurun ortadan kaldırılmasını sağlamaktır.
6) Yolsuzluk yapmamak: En genel anlamıyla yolsuzluk bir çıkar karşılığında kamu yetkilerinin yasa dışı kullanımı olarak tanımlanabilir. Burada sağlanması amaçlanan maddi kazançlar olabileceği gibi parasal olmayan özel amaçlar da olabilir.
Öğretmenin mesleğini kullanarak kişisel çıkar sağlamasına örnekler verecek olursak; Kendi kitabını yada ders materyallerini üstü kapalı ve zorlamayla satması. Bunun yanında öğrenci velilerinden pahalı hediyeler kabul etmesi beklenebilir.
7) Dürüstlük, Doğruluk ve Güven: Etik davranış başkalarıyla ilişkilerde dürüst olmayı gerektirir. İçten ve dürüst davranmayan öğretmenler ilişkilerde kendi sonlarını hazırlarlar ve güven ortamı ortadan kalkar. Oysa güven ilişkilerin temel unsurudur.
öğretmenlerin mesleki etkinlikleri yerine getirirken öncelikle kendilerine güvenmeleri gerekir. Bu özgüven onların toplumun güvenine ve saygısına layık olmalarını da sağlayacaktır.
Öğretmenlerde bu güven ve saygıyı sürdürecek saygın davranışlar sergilemelidirler ve sözlerinde ve eylemlerinde güven kırıcı yaklaşımlardan kaçınmalıdırlar. Öğretmenlerin güvenirliliklerinde dış görünümleri de büyük önem taşımaktadır.
8) Tarafsızlık: Nesnel olabilmek kişinin duygularını değil, aklını kullanmasını gerektirir. Bireylerin nesnel olabilmeleri, karşılarındaki birey yada olaylar hakkında kendi ilgi, gereksinim ve korkularını işe karıştırmadan, bu görüntüleri çarpıtmadan aradaki farklılığın görülmesini gerektirir (Fromm, 1981, 113-114). 
Öğretmenin tarafsızlığı mesleki ve etik açısından son derece önemlidir.
9) Mesleki Bağımlılık ve Sürekli Gelişme: Öğretmenler bir lider olarak hem kendi mesleki bağlılık ve gelişmesin hem de öğrencilerin mesleki bağlılık ve gelişmesini sağlamaya çalışmalıdır. 
Mesleki bağlılığın bir gereği olarak sürekli gelişmeyi sağlamak için öğretmenlerin;
Meslekleri ile ilgili yeniliklere açık olması,
Mesleki performanslarını artırabilmek için kendilerine sağlanan eğitim olanaklarından en iyi şekilde yararlanması,
Mesleki yayınları ve teknolojik gelişmeleri sürekli izlemesi,
Yeni gelen meslektaşlarının işe ve çevreye uyumlarına yardımcı olması gerekir,
10) Saygı: insan her şeyden önce insan olduğu için değerlidir. İnsanın değeri ve onuru, insan ilişkilerinde köşe taşı niteliği taşır. İnsan canlı varlıklar içinde en gelişmiş olan, düşünen, akıl yürüten, iletişim kuran, gelecek için planlar yapan bir varlıktır ve bu yönleriyle saygıdeğerdir (Aydın, 1993, 73). 
bu açılardan değerlendirildiğinde öğretmenin her şeyden önce insanın değerine ve bütünlüğüne saygı göstermesi gerekir. Bu anlamda öncelikle öğrencinin varlığına ve bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerkemektedir.
Öğrencilerin dayak, şiddet, hakaret, isim takma, belli özelliklerinden dolayı aşağılanma gibi öğretmen davranışlarına maruz kalması etik açıdan son derece yanlıştır.
Öğrenci saygı gösterilerek, saygı duymayı öğrenecektir ve bunu yapacak olan kişide öğretmendir.
Öğretmenin kendisinin bu tür davranışları, öğrencinin varlığı ve bütünlüğünde giderilmesi olanaksız yaralar açmaktadır.
Yine öğrencilere ait gizli ve mahrem bilgileri diğer öğrenciler yada öğretmenlerle paylaşmak, öğrencinin yada ailesinin özel yaşamına karşı saygı göstermemek de etik dışı bir davranış olarak değerlendirilmelidir.
Öğretmenlik etiğinde bir başka unsurda velilere karşı gösterilmesi gereken saygıdır.
Öğretmenlerin etik bir yükümlülük içinde saygı göstermeleri gereken bir diğer grupta meslektaşlarıdır. Öğretmenlerin birbirlerinin yeterlilik ve kişiliklerine saygı göstermeleri beklenmektedir.
Bunun bir gereği olarak birbirleri hakkında sınıf içinde yada dışında, öğrenci yada velilerin yanında olumsuz yorumlar ve dedikodu yapmaktan kaçınmalıdırlar.
Bu doğrultuda özetlenecek olursa öğretmenler:
Herkesin değerine ve varlığına saygı göstermelidir
Herkesin özel yaşamına saygı göstermelidir
Herkesin özerkliğine ve kararlarına saygı göstermelidir
İnsanlar arasındaki farklılıklara saygı göstermelidirler
11) Kaynakların Etkili Kullanımı: Kurumsal ve kamusal kaynakların etkili kullanımı öğretmenlerden beklenen bir başka önemli etik davranıştır.

En kıt ve değerli kaynak zamandır. Bu açıdan öğretim ve eğitim zamanının etkili kullanımı öğrencilerin yararını en üst düzeye çıkaracaktır.(Devamı var)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder