12 Ağustos 2013 Pazartesi

AĞLAYAN TÜRKİYE...


AKP’nin 8 Yılda Sattıkları…

‎2003 – SEKA Balıkesir İşletmesi satıldı.
2003 – Taksan …Takım Tezgahları Sanay…i satıldı.
2003 – TZDK Sakarya Traktör İşletmesi satıldı.
2003 – PETKİM Standart Kimya Şirketi satıldı.
2003 – Tekel Çankırı Kaya Tuzlası satıldı…….
2003 – SEKA Aksu İşletmesi satılı.
2003 – Sümerbank Nazilli Basma Fabrikası satıldı.
2003 – Kuşadası Limanı satıldı.
2003 – SEKA Kastamonu İşletmesi satıldı.
2003 – Gerkonsan Gerede Çlik Konstrüksiyon ve Teçhizat Fabrikası satıldı.
2003 – Trabzon, Dikili Limanları satıldı.
2003 – SEKA Taşucu Tersane alanı satıldı.
2003 – SEKA Çaycuma İşletmesi satıldı.
2003 – TCDD İzmir Limanı satıldı.
2004 – SEKA Karacasu İşletmesi satıldı.
2004 – EBK Manisa Et ve Tavuk Kombinası satıldı.
2004 – ETİ Bakır İşletmesi satıldı.
2004 – TEKEL Sekili Tuzlası satıldı.
2004 – Bursagaz satıldı.
2004 – ETİ Elektrometaluji satıldı.
2004 – Sümer Holding Bakırköy İşletmesi satıldı.
2004 – Kütahya Şeker Fabrikası satıldı.
2004 – THY’deki kamu hisselerinin % 23’ü satıldı.
2004 – ETİ Gümüş satıldı.
2004 – SEKA Ardanuç İşletmesi satıldı.
2004 – Sümerbank Diyarbakır İşletmesi satıldı.
2004 – Çayeli Bakır İşletmesi satıldı.
2004 – TÜGSAŞ’a ait Gemlik Gübre Sanayi satıldı.
2004 – Tekel Alkollü İçkiler Sanayi satıldı.
2004 – Tekel İçki Bölümü’nün satışının ardından 9 fabrika kapatıldı.
2004 – ESGAZ satıldı.2 004 – ETİ Krom satıldı.
2004 – Tümosan Türk Motor satıldı.
2004 – İGSAŞ ( İstanbul Gübre Sanayi ) satıldı.
2005 – Sümerbank Manisa Pamuklu Mensucat satıldı.
2005 – SEKA’ya ait üretim yapan 120 tesisin yıkımı tamamlandı.
2005 – Şeker Kurumu ve İdare Birimler Bakanlar Kurulu kararıyle kaldırıldı.
2005 – Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura satıldı.
2005 – SEKA İzmit İşletmesi satıldı.
2005 – ETİ Seydişehir Alüminyum satıldı.
2005 – TÜGSAŞ’a ait Tekirdağ Depoları satıldı.
2005 – TÜRK TELEKOM ( İki Yılık Karına ) yabancılara satıldı.
2005 – Adapazarı Şeker Fabrikası satıldı.
2006 – TÜPRAŞ satıldı.
2006 – THY’ndaki kamu hisselerinin % 28’i daha satıldı.
2006 – ERDEMİR satıldı. 2006 – Büyük Ankara Oteli satıldı.
2006 – TEKEL Kaldırım,Yavşan ve Kayacık Tuzlaları satıldı.
2007 – TCDD Derince Limanı satıldı.
2007 – Deveci Maden Sahası işletme hakkı satıldı.
2007 – Araç Muayene İstasyonu 1. ve 2. Bölgelerisatıldı.
2007 – TCDD Mersin Limanı satıldı.
2008 – PETKİM satıldı.
2008 – TCDD Bandırma ve Samsun Limanları satıldı.
2008 – Ankara Doğalgaz Üretim’e ait 9 Santral satıldı.
2008 – TEKEL Sigara Sanayi İşletmesi satıldı.
2008 – TEKEL’in Adana, Malatya, Tokat, Bitlis ve Samsun Sigara Fabrikaları geniş arsalarıyla birlikte yabancılara satıldı. ( Ardından İstanbul, Adana, Bitlis, Malatya ve Tokat Sigara Fabrikaları kapatıldı. )
2008 – Türkiye genelinde 60 Yaprak Tütün İşletme Tesisi kapatıldı. 2009 – Başkent Elektrik Dağıtım İşletmesi satıldı. 2009 – Meram Elektrik Dağıtım İşletmesi satıldı. 2009 – Kastamanu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba Şeker Fabrikaları satıldı. Yargı satışı durdurdu…
VEEE 2011 BELEŞE SATILAN İDO…. RESMEN PEŞKEŞ ÇEKİLDİ…




Mustafa CAN

1980 sonrası Türkiye’nin rotası da, feleği de aklı da şaştı. Şaşkınlık her yeri sardı. Hiç kimse sağlıklı düşünemiyor ve ileriyi göremiyor. Çoğu zaman “Üç Maymunları” oynuyoruz.Amerika üflüyor, biz burada oynuyoruz. İktidar bağırıyor biz ağzına bakıp halimizin iyi olduğuna inanıyoruz…
1980’ler “Korkan Türkiye”yi yaşadı. Hiç kimse gece yarısı kapısının çalınarak hapishaneye gitmeyeceğinden emin değildi. Herkes birbirinden korkuyordu ve susuyordu. Nihayet bu suskunluğun bozulması lazımdı. Ama konuşması gerekenlerin ağzına yasalarla gem vurulmuş yasaklar getirilmişti.
Nihayet 10 yıl yasaklı olan Demirel bazen “Bir Bilen” olarak konuşturuluyordu; ama konuşamıyordu. Dayanamadı 4. Yılın sonunda “Korkmayan ve Konuşan Türkiye” olsun dedi ve ağzını açtı. Böylece yasaklar kalktı ve Türkiye “Konuşan Türkiye” oldu.
Ama bilen değil, artık “Ağzı olan konuşuyordu.” Böylece doğru ile yanlış birbirine karıştı veya kasıtlı karıştırıldı. Her kafadan bir ses çıkıyordu. 1990’lar “Karışan Türkiye” oldu. Her şey birbirine karıştı. Bu karışıklıktan istifade Askerler konuştu ve 28 Şubat 1997 “Post modern darbe” yapıldı.
Bu defa Türkiye’nin aklı karıştı. Aklı karıştıran da “Medya” dediğimiz basın ve geveze TV’lerdi. Medya’ya para verip bu etkili silahı eline alan milleti ve onun manevi değerlerini hedef almış, ne kadar manevi ve milli değer varsa hepsini tahrif ve tahrip etmişti.
Kafada, basında ve fikirde kargaşa ve anarşi olur da toplumda olmaz mı? Ayrılıkçı düşüncede olanlar PKK adında her gün kan akıtmaya ve yürekleri dağlamaya başladılar. Yetkililer ve etkililer “Gereği yapılacak, cak, cuk…” demeye başladılar. Gereğini yapmak için “Savaşan Türkiye” olduk. Savaş ama kiminle? Kendi kendimizle savaştı bu…
Nihayet 2000’li yıllara gelindi.
Ülkenin Adalete ve Kalkınmaya ihtiyacı vardı. Bu nedenle AKP kuruldu ve bütün her şeyin sorumlusu olan siyasiler ve tecrübe TBMM dışında kalmaya ve yokluğa mahkûm edildi. AKP sözde “AK-PARTİ” olacaktı, “Yoksulluk, Yolsuzluk ve Yasaklar” kalkacak ülke kalkınacak, “Kürt-Alevi Sorunları” çözülecek ve “Analar Ağlamayacak”tı. Bu vaatlerle ve sözlerle iktidara geldi.
Açılımlar” yapıldı. Ayrılıkçı ve bölücü unsurlar da açıldıkça açıldı. Açılım var ya herkes aykırı fikirleri açıkça iddia etmeye başladı. Öyle ya artık “Hükümet” arkalarındaydı. Anarşi taviz verdikçe ve bir şeyler aldıkça azan ve yayılan bir ateşti azdıkça azdı, kudurdukça kudurdu.
Ve Türkiye “Ağlayan Türkiye” oldu.
Analar ağlıyordu… Bir gün baktık Cumhurbaşkanı ağlıyor, Genel Kurmay Başkanı ağlıyor ve Başbakan hem ağlıyor, hem de ağlatıyordu… Başbakanın “Hık deyicisi Bülent Arınç (Biz zamanların TBMM Başkanı) “Ağlamak iyidir…” diye ağlamanın faziletlerini sulu gözlerle halka anlatmaya çalışıyordu…
Buraya nereden gelindi?
Bir zamanlar “Ağlayan ve Ağlatan Hoca” olarak bilinen meşhur bir vaiz vardı. Onun sohbetinde bulunarak ağlayan ve ağlamanın faziletine inananlar bu gün ülkeyi idare ediyorlar ya… Şimdilerde ABD’de…
“Neden ülkeye geri dönmüyor?” diyorlar.
Cevap: “ABD’nin anasını ağlatacak” o zamana kadar geri dönmeyecekmiş…
Bu Yazıyı Paylaş:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder