Hayatı:
1 Kasım 1924 tarihinde Isparta’nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy’de Hacı Yahya Demirel’in (1893-1972) oğlu olarak dünyaya gelmiştir. İlköğrenimini İslamköy’de, Ortaokul ve Lise’yi Afyonkarahisar’da okumuştur. 1949 yılında İTÜ İnşaat Fakültesi’nden İnşaat Mühendisi olarak mezun olmuş ve iş hayatına atılmıştır.
1953 yılında Seyhan Barajı inşaatı başladığı zaman proje mühendisi iken Başbakan Adnan Menderes’in dikkatini çekmiştir. 1954 yılında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nde Barajlar Dairesi Başkanlığına atanmıştır. 1955 yılında henüz 30 yaşında DSİ Genel Müdürlüğüne getirildi. Bu arada Eisenhower Vakfı tarafından burs verilerek ABD’ye giderek burada eğitimini tamamlamıştır.
ABD’den döndükten sonra 1962–1964 yılları arasında serbest müşavir-mühendis olarak çalıştı. Aynı zamanda Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde İnşaat Mühendisliği alanında dersler verdi.
1962 yılında ihtilalciler tarafından kapatılan ve Başbakanı ile İki değerli bakanı idam edilen DP’nin devamı olarak kurulan Adalet Partisi Genel İdare Kurulu üyesi olarak siyaset hayatında atıldı. Partinin Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala’nın ölümü ile boşalan Genel Başkanlık için 28 Kasım 1964 tarihinde Adalet Partisi’nin Genel Kongresine aday oldu. Saadettin Bilgiç, Tekin Arıburun ve Ali Fuat Başgil’in de aday olarak yarıştığı bu ilk kongrede Süleyman Demirel Hürriyetçi ve Liberallerin adayı olarak görülüyordu. Ispartalı hemşerisi olan Saadetin Bilgiç ise Milliyetçi ve Muhafazakârların adayı idi. Süleyman Demirel’in seçilmemesi için Amerikancı ve “Mason” olduğu iddiasını ortaya attı. Süleyman Demirel ilk siyasi vefasızlığı ve acımasızlığı en yakınından görmüştü. Hemen bu iddiayı çürütmek için Türkiye Mason Locasından “Üyemiz değildir” diye bir belge alarak kongrede dağıttı ve iddiayı kesin dille reddetti. Ama ne var ki bu iddia Demirel’in muhalifleri tarafından 40 sene boyunca ellerinde ve dillerinde Demirel a
leyhine kullanıldı. Ama Demirel ne bu iddialara cevap verdi ve ne de bu iddiayı ortaya atan Saadettin Bilgiç’e küstü. Daima “Ağabeyim ve büyüğüm” diye saygı ve hürmetini esirgemedi.
Bütün bunlara rağmen Geçici Genel Başkan ve Genel Başkan adayı Saadettin Bilgiç karşısında 1679 delegenin 1072’sinin oyunu alarak ezici bir çoğunlukla Genel Başkan seçildi. Kendisi milletvekili olmadığı için meclis dışından CHP-AP Koalisyonu hükümetinde Başbakan Yardımcısı olarak kabineye girdi. 1965 seçimlerinde Genelbaşkanı olduğu AP ile % 52.8 oy alarak 252 milletvekili ile tek başına iktidar oldu ve Isparta milletvekili olarak TBMM’ye girdi, Türkiye’nin 12. Başbakanı olarak 30. TC Hükümetini kurdu. 1. Demirel Hükümeti döneminde ülke 68 Olayları olarak bilinen öğrenci eylemlerine sahne oldu.
16 Şubat 1969 tarihinde İstanbul Beyazıt meydanında ABD’nin 6. Filosunu protesto etmek amacı ile 76 gençlik örgütü bir araya gelerek gösteri yaptılar. Komünizmle Mücadele Derneği üyeleri de daha önceden hazırlık yaparak halkı tepkiye çağırdılar. İki grup Beyazıt meydanında taşlı sopalı kavga ettiler ve bu olaylarda Ali Turgut Aytaç ve Duran Erdoğan adında iki genç bıçaklanarak öldürüldü.
1966’da 1960 darbesinin lideri olan Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in TBMM tarafından sonra Cumhurbaşkanlığına Genelkurmay Başkanı Cevdet Sunay seçilmişti. Cevdet Sunay’dan boşalan Genelkurmay Başkanlığına da 16 Mart 1969’da I. Ordu komutanı olan Org. Memduh Tağmaç getirildi. Bu arada TBMM’de Demokrat Partililerin haklarının iadesi ile ilgili tartışmalar yaşanıyordu. Mayıs ayında 218 imzalı bir Anayasa değişikliği teklifi verildi ve siyasi hakların iadesi istendi.
14 Mayıs 1969’da uzun yıllar kavgalı olan Celal Bayar ile İsmet İnönü bir araya geldiler ve barıştılar. Celal Bayar İsmet İnönü’den destek istedi. İsmet İnönü de buna destek verdi. Genelkurmay karargâhı ise buna şiddetle karşı çıkıyor ve hakların iade edilmesi halinde darbe yapmaya hazırlanıyordu. Buna da Milli Demokratik Devrim diyorlardı. 16 Mayıs’ta darbe kararı alındı. ABD Dışişleri Bakanlığı belgelerine göre 19 Mayıs 1969 akşamı ABD’nin CIA görevlisinin Washington’a gönderdiği mesajda TSK’nın 16 Mayıs’ta darbe kararı aldığı bilgisi verilmişti. Aynı gün Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları ile uzun bir görüşme yapmıştı. Ordunun Anayasa değişikliğine karşı olduğu ertesi günkü basına da yansımıştı.
20 Mayıs 1969’da İsmet İnönü Cumhurbaşkanına bir mektup yazdı. Mektupta “Sayın Cumhurbaşkanı, CHP Genel Başkanı olarak ben ve partimin yetkili organları, siyasi hakların iadesi için Millet Meclisi’ne verilmiş bulunan 218 imzalı bir anayasa değişikliği teklifini destekleme kararı aldığımızdan beri, gerek Zatı Devletlerinin, gerek bazı yüksek komutanların uyarı ve ısrarlarına muhatap olmaktayız…” deniyordu.
Süleyman Demirel 20 Mayıs 1969 grup toplantısında askerin rahatsızlığını dile getiriyor ve “Ordu muhtıra vermedi; ama bir rahatsızlık var. Seçimlere gidelim. Bu durumu ancak seçimle aşarız. Seçimle hem meclisimiz hem de parlamentomuz yara almadan kurtulur” diyordu. Sonuçta Anayasa teklifi komisyona geri çekildi ve seçim kararı alınarak genel seçime gidildi. Askerlerin 20 Mayıs 1969 darbe teşebbüsü de akim kaldı.
12 Ekim 1969 tarihinde yapılan seçimlerde Adalet Partisi % 46.55 oy alarak 450 milletvekilinden 256’sını alarak tek başına iktidar oldu. CHP ise oyların % 27.36’sını alarak 143 milletvekili ile Ana muhalefet partisi olmaya devam etti.
Ülkede sağ-sol olayları artarak devam ediyordu. 1970 yılı Şubat ayında Bütçe görüşmelerinde partili bazı milletvekilleri eski DP’lilerin haklarının iadesini bahane ederek bütçeye ret oyu verdiler ve II. Demirel hükümetini düşürdüler. 41 milletvekili AP’den istifa ederek Ferruh Bozbeyli liderliğinde Demokratik Parti (DP) adında bir parti kurdular ve AP’yi bölerek zayıflattılar.
15–16 Haziran 1970 tarihlerinde sol DİSK ve TÜRK-İŞ sağ sendikalar işçi hakları ve kendilerine verilecek haklar ile ilgili toplu yürüyüşler yaparak olaylara sebebiyet verdiler. İstanbul’da gösterilere 75 bin işçi katıldı. Kadıköy’de 2 işçi, 1 polis ve 1 esnaf hayatını kaybetti. Bakanlar Kurulu 60 günlük sıkıyönetim ilan etti. DİSK’e bağlı birçok yönetici Sıkıyönetim Mahkemeleri tarafından sorgulanarak cezalandırıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder